Twilight Türkiye Hayran Forumu
Lütfen Okuyunuz.

http://vampirevenom.realbb.net/bilgilendirme-f38/lutfen-okuyunuz--uye-durumlar-ve-gria-nn-sorular-t60.htm
Twilight Türkiye Hayran Forumu
Lütfen Okuyunuz.

http://vampirevenom.realbb.net/bilgilendirme-f38/lutfen-okuyunuz--uye-durumlar-ve-gria-nn-sorular-t60.htm
Twilight Türkiye Hayran Forumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Twilight Türkiye Hayran Forumu

Kana mı susadınız? Twilight mı seviyorsunuz ? Sizce de Jake Bella' ya fazla mı sarkıntılık yapıyor? O zaman doğru yerdesiniz !
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 SENSİZ OLAMAM

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
edkolik97
Sarımsak
Sarımsak



Kadın Mesaj Sayısı : 15
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 22/05/10

SENSİZ OLAMAM Empty
MesajKonu: SENSİZ OLAMAM   SENSİZ OLAMAM Icon_minitimeC.tesi Mayıs 22, 2010 9:30 pm

bölüm 1

Son 5 dakika. Sadece 5 dakika. Sonsuz hayatımda 5 dakikanın pek de önemli olduğunu sanmıyorum. Of çok zor dayanıyorum. Dün gece satır satır ezberlediğim kitapları okumaktansa avlanmaya gitmeliydim. Bugün çok zor geçiyor, herkes çok güzel kokmaya başladı….
En son ne zaman avlanmıştım 1 ay öncemiydi,belki daha da fazla.
Kendimi neden bu kadar zorluyorum. Çıkışta ilk işim avlanmak olmalı. Yoksa yapmak istediğim en son şeyi yapıp her hangi bir yerde, her hangi bir insanın üstüne atlayabilirim. Hayır, bunu yapamam yapmamalıyım, vampir hayatım boyunca hiçbir insana zarar vermedim vermem. Anneme Amanda’ya söz verdim. Son 3 dakika. Dayana bilirim, dayanmalıyım.Zaman bugün neden bu kadar acımasız. Benim için saniyeler gibi geçen saatler,geçmek bilmiyor.Hatta saniyelerden bile ağır ilerliyor.Of sakin olmalıyım.Çok ama çok az kaldı birazdan özgürüm.
Son 2 dakika.Hadi Bella, hadi başka şeylere odaklan.
Masanın üstündeki İngilizce kitabından birkaç makale okudum. Zaman bu kez benden yanaydı. Sonunda zil çaldı. İnsanlara göre hızlı kendime göre oldukça yavaş bir şekilde defterlerimi çantama doldurup sınıftan çıktım.
Koşarcasına geçtiğim koridordan sonra sonunda dışarıdaydım. Temiz hava.Yinede nefes almamalıyım. Buna ihtiyacım yok. İşimi garantiye almam lazım.Yıllardır insanlarla iç içe olmama rağmen hala onlara zarar verebilecek olmaktan çok korkuyorum hatta nefret ediyorum. Nefret ve korku. İnsanlığımdan arda kalan tek duygularım.
Vespam nerde benim.Onu nereye park etmiştim. Of ben nasıl bir vampirim. Genel vampir özelliklerine göre iyi bir hafızam olması lazım. Ama ben sabah park ettiğim vespamın yerini bile hatırlamıyorum. Gözlerim otoparkı hızla taradı.
Tamam tamam işte orda.Olamaz başındaki kim? Yine mi? Bu Mike ne zaman vazgeçecek çok merak ediyorum.
“selam bella”
Sadece gülümsedim ve vespama yerleştim. Ne bekliyordu? Çekilse de gitsem. Sanırım bir şey söylemek istiyor. İçimde tuttuğum son nefesimle;
“Mike yolumdan çekilir misin?”
”Aslında ben şey diyecektim” ah Mike! Senin,benim ve insanlığın iyiliği için konuşmayı uzatma.
”Bella ben acaba”
”Üzgünüm Mike çok geç kaldım. Annem yardıma bekliyor, hemen gitmem lazım” hepsini bir çırpıda söyleyiverdim. Umarım anlamıştır.
Yolumdan çekildiğine göre anlamış.Teşekkürler manasında gülümsedim ve okul sınırlarından çıktım.
Koşarak,ulaşmak istediğim yere daha çabuk ulaşırdım ama yüzüme çarpan ılık hava kendimi biraz olsun iyi hissetmemi sağladı. Ormana gelince vespamı bir ağacın altına koydum ve koşarak koku aramaya başladım. Çok şanslıydım sadece 150 m önümde ceylan sürüsü vardı.
Hızımı azalttım ve sürüye doğru sessizce süzülmeye başladım.Sürüyle aramda sadece 20 metre vardı.Hazırdım.Ve tek bir hamleyle ceylanların üstüne sıçradım. İki tanesini aynı anda devirdim ve üçüncüye geçtim. Çok kolay olmuştu.
Eskisi kadar susamıyordum. Bugünlük bu kadar katliam yeter düşüncesiyle geldiğim yöne doğru koşmaya başladım.
Ormandan çıkıp vespama bindim. Az sonra cafeye varmıştım. Aynı tahmin ettiğim gibi bizim okulun gençleriyle doluydu burası. Hepsi Amanda’nın tat almadan yaptığı o kötü kokan pastaları yiyorlardı.
Amanda pasta yapmak konusunda oldukça iyiydi. İnsan hayatımda onun yaptığı pastaları çok sevdiğimi hatırlıyorum. Şimdi ise yemek isteyeceğim son şeyler arasında yer alıyordu.
Cafe sonunda boşalmıştı. Amanda cafeyi kapatıp eve gitmemizi önerdi. Ona eve gitmek istemediğimi burada kalıp yağan yağmuru izlemek istediğimi söyledim. Gelip saçlarımı okşadı ve alaycı bir edayla;
“Geç kalma” dedi.
Amanda gittikten sonra kapıya en yakın masaya oturup bardaktan boşalırcasına yağan yağmuru izlemeye başladım. Yağan yağmuru izlemek benim için büyük bir keyiftir. Kendimi yağan yağmura o kadar odaklamıştım ki yanımda açılan kapının sesiyle değil içeri dolan güzel kokuyla kendime geldim. Daha önce böyle güzel kokan biriyle karşılaşmamıştım. Kafamı kaldırıp gelen kişiye bakmaya korktum. Gelen kim olursa olsun ona zarar vermek istemiyordum. Yine korkuyordum.
”pardon” dedi muhteşem bir ses.
Tamam! Cesaretimi toplayıp kafamı kaldırdım. Aman tanrım bu,bu nasıl bir insandı. Daha önce hiçbir insan beni ne kokusuyla ne sesiyle ne de bakışlarıyla bu kadar etkilemiş,büyülemişti. Bu çocuk bir istisnaydı. Bu sinirlerimi çok bozdu. Bir şeyler kırıp dökmek,var gücümle koşmak istedim. Ama bunu şuan yapamazdım. Belki sonra. Yerimden hızlıca kalkıp kapıyı açtım.
“Kapalıyız” diyerek çocuğa kapıyı gösterdim.
Çocuk bir an şaşırdı. Ardından toparlanıp yüzüme bakmaya başladı. Biri ilk kez yüzüme bu kadar odaklanmıştı ve rahatsız oldum. Yüzünde garip bir ifade vardı. Bu ifade şaşkınlıkla merak arası bir şeydi. Bunu anlamak çokta güç değil. Acaba bir farklılık mı fark etti. Tabi ya bu çocuğu ilk kez görüyorum ve oda beni ilk kez görüyor. Eminim solgun beyaz tenime ve kehribar rengi gözlerime yabancıdır. Bu onu etkilemiş olmalı.
“Kapalıyız” diye üstüne basa basa tekrarladım.Çok tatlı bir ses tonuyla ki insan olsam bu ses tonu beni çok etkilerdi.
“Yağmur dinene kadar burada kalsam olmaz mı?” dedi.
“Kapalıyızın neresini anlamadım” dedim terslenerek. Sesimde biraz yükseltmişti.
Hem bu kadar güzel kokuyordu, hem de yağmurda ıslanmıştı. Bu çocuğa daha fazla dayanamazdım onu şuracık da ısıra bilirdim. Ortamda müsaitti. Hiçbir görgü tanığı da yok.
Yok, hayır, olamaz. Ben neler düşünüyorum. Of sıkıldım artık. Çocuk hala durmuş yüzüme bakıyor.
“Gider misin” diye bağırdım bu cevabını beklemediğim bir soruydu.
“Hayır”
“Git”
”Çok kabasın”
”Belki. Ama bu kapalı olduğumuz gerçeğini değiştirmez” dedim. Çocuk yüzüme uzun bir süre daha baktı ve oflayarak cafeden ayrıldı. Bu çocuğun derdi neydi. Canına mı susmamıştı.
Çocuğun yağmurda kayboluşunu izledim. Bu çocuk kimdi ve neyin nesiydi. Onu daha önce buralarda görmediğime yemin edebilir. Acaba misafirliğe filan mı gelmişti ya da hayır olamaz buraya taşınmış olamaz. Bu çocuğun buraya taşınması demek,liseye gitmesi demek. Liseye gitmeyecek kadar küçük yada üniversiteye gidecek kadar büyük gözükmüyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
amyleerose
Sarımsak
Sarımsak
amyleerose


Kadın Mesaj Sayısı : 7
Yaş : 27
Kayıt tarihi : 20/05/10

SENSİZ OLAMAM Empty
MesajKonu: Geri: SENSİZ OLAMAM   SENSİZ OLAMAM Icon_minitimePtsi Mayıs 31, 2010 9:35 am

hmmm
bu hikayeyi başka sitedede yayınlamış olma ihtimalin var mı???
ama süper bi hikaye yb bekliyorum
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
edkolik97
Sarımsak
Sarımsak



Kadın Mesaj Sayısı : 15
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 22/05/10

SENSİZ OLAMAM Empty
MesajKonu: Geri: SENSİZ OLAMAM   SENSİZ OLAMAM Icon_minitimePtsi Haz. 07, 2010 5:19 pm

evet daha önce de bir yerde yayınlamıştım
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
edkolik97
Sarımsak
Sarımsak



Kadın Mesaj Sayısı : 15
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 22/05/10

SENSİZ OLAMAM Empty
MesajKonu: Geri: SENSİZ OLAMAM   SENSİZ OLAMAM Icon_minitimePtsi Haz. 07, 2010 5:20 pm

sen beklersin de ben koymazmıyım
Tanrım ne hava ama. Kasvetli.
Az önceki kız neydi öyle. Kaba mı? Belki,biraz. Ama o kız gerçekten çok,çok hoştu. Solgun bir teni vardı. Soğuk havalardan hasta olmuş olabilirdi. Kehribar rengi güzel gözleri,düzgün kıvrımları olan küçük bir burnu, teni gibi solgun dudakları vardı.
Kızla ilgili dikkatimi çeken asıl şey dış görünüşü değil. O kızı hiçbir şekilde duyamadım ve bu çok garip ama normaldi. Kendimi az önce tam anlamıyla normal hissettim. Arabamın benzini iyi ki bitmiş.
Of burası ne kadar soğuk. İliklerime kadar dondum. Emm nerede kaldı. 5dk ya oradayım dedi ama hala gelmedi. Bir bidon benzin istediğim zaman yanlış mı anladı acaba. Gidip petrol kuyusu filan kazmasında.
“Küçük kardeş”
“Sonunda”
ah yine abartıyor
“Abartmıyorum”
“Kesinlikle abartıyorsun ve beynimden uzak dur”
“Emin ol bundan bende çok memnun olurdum ama üzgünüm”
“Her neyse, alıştım artık,yani nerdeyse,sayılır”
“Tamam Emm kes. Benzin nerede?”
“ Üzgünüm küçük kardeş ama yol üzerinde benzinci bulamadım ve kasabaya bugün gelmiş biri olarak kaybolmadan seni bulmuş olmam bile bir mucize”
“Senin için gerçekten mucize”
“Hey benzinin yok,her halinden çok üşüdüğün belli,hava kararmak üzere ve yolu doğru düzgün bilmiyorsun.Buda benimle iyi geçinmenin tek şart olduğu anlamına gelir. Yoksa burada kurtlara yem olursun. Hadi atla da gidelim. Ben evden çıkarken masayı hazırlıyorlardı. Oldukça açım ve sende öylesindir ”
“Bazen düşünceleri okuyan ben miyim,sen misin anlamıyorum”
“O hayır ne yazık ki bende o süper güçlerinizden yok ben sadece abiyim”
“Abi”
“Kesinlikle”
Eve geldiğimizde herkes masada Emm’le beni bekliyordu.Esme geldiğimiz görünce koşarak yanımıza geldi. Tabi kendinden önce düşünceleri bana ulaşmıştı.
tanrım şunlara bak eminim ki çok üşümüşlerdir
Esme bir elini Emm’in birini de benim anlıma koydu.
“Buz gibisiniz” dedi telaşlı bir sesle.
umarım hasta olmazlar,buranın hava şartlarına alışık değiller ve bünyeleri de çok güçlü sayılmaz. Zavallı oğullarım buraya taşındığımız ilk hafta. Yeni okul. Hasta olmaları için en kötü zamanlama“Merak etme anne,biz iyiyiz sadece çok açız,eminim midemize bir şeyler girince daha dinç oluruz.öyle değil mi Emm”
Emm Esme’nin yanağına sıcak bir öpücük kondurdu.
“Kesinlikle küçük kardeş”
ah tatlım çok tatlısınız diye iç geçirdi Esme. Gözleri yine dolmuştu. Alice’in şen şakrak sesi holü doldurdu.
“Anne hadi ama şu iki koca oğlanın seni ağlatmasına izin verme,hem gördüm hasta filan oldukları yok gayet sağlıklılar,ayrıca da çok acıktık,sizi bekliyoruz”
“Ben üstümü değiştirip geliyorum. Siz yemeğe başlayın.haa birde”
“Evet edward”
seni dinliyorum oğlum
“Şey yemeklerin çok güzel kokuyor diycektim”
çok incesin Edward
“Teşekkürler bitanem”
Esme ve Emmett yemek odasına giderken bende odama çıktım. Az kalsın o kızı duyamadığımı Esme’ye söylüyordum. Bu Esme’yi nasıl etkiler şuan emin değilim. Zaten benim telepati yeteneğim ve Alice’in ön görme yeteneğinden çok çekti. Hem de o genç yaşında 3 çocukla. Bu olayı Esme’den saklamamalıyım. Ama şimdi değil.
İlk önce bayan Olie’yle konuşmalıyım. Bayan Olie yaklaşık 10 yıldır psikologum. Deli değil de telepat olduğumu bana kabullendiren de o. Bir sonraki randevum 10 gün sonra. Eminim Esme’ye yada herhangi birine bahsetmeden önce 10 gün bekleyebilirim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
sedanurr
Sarımsak
Sarımsak
sedanurr


Kadın Mesaj Sayısı : 18
Yaş : 28
Kayıt tarihi : 15/06/10

SENSİZ OLAMAM Empty
MesajKonu: Geri: SENSİZ OLAMAM   SENSİZ OLAMAM Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 10:08 am

süper olmuş devamını bekliyorum.. mutlaka yaz.. bu arada edward insanmı??
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
edkolik97
Sarımsak
Sarımsak



Kadın Mesaj Sayısı : 15
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 22/05/10

SENSİZ OLAMAM Empty
MesajKonu: Geri: SENSİZ OLAMAM   SENSİZ OLAMAM Icon_minitimePerş. Haz. 24, 2010 10:22 pm

evet cnm Edward ve ailesi insan bella ve annesi(aslında annesi değil ama onun yaratıcısı am bella onu annesi gibi görüyor cnm:)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
sedanurr
Sarımsak
Sarımsak
sedanurr


Kadın Mesaj Sayısı : 18
Yaş : 28
Kayıt tarihi : 15/06/10

SENSİZ OLAMAM Empty
MesajKonu: Geri: SENSİZ OLAMAM   SENSİZ OLAMAM Icon_minitimeSalı Haz. 29, 2010 11:14 am

hmmm anladım şimdiii... roller değişmişş.. ama güzel olmuşşş...devamını bekliyorumm...
bu arada ne zaman yeni bölüm yayınlanacakkk..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
edkolik97
Sarımsak
Sarımsak



Kadın Mesaj Sayısı : 15
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 22/05/10

SENSİZ OLAMAM Empty
MesajKonu: Geri: SENSİZ OLAMAM   SENSİZ OLAMAM Icon_minitimeSalı Haz. 29, 2010 11:15 am

şimdi yazıyorum birazdan koyarım:)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
edkolik97
Sarımsak
Sarımsak



Kadın Mesaj Sayısı : 15
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 22/05/10

SENSİZ OLAMAM Empty
MesajKonu: Geri: SENSİZ OLAMAM   SENSİZ OLAMAM Icon_minitimeÇarş. Haz. 30, 2010 7:07 pm

]lŞey ben sizi çok ihmal ettiğimin farkındayım bu yüzden 2 bölmü birden gelcek
Bölüm3
Bütün gece cafeye gelen çocuğu düşündüm. Ona ters davrandığım için kendimi kötü hissediyordum. Yada hissetmiyordum. Tabi ki hissetmiyorum, ben bir insan değilim ki duyguları körelmiş,zavallının biriyim.
Keşke çocuğun adını öğrenebilseydim. Acaba o yağmurda sığınacak nereyi buldu. Ya bulamadıysa,ya hasta olmuşsa. Kendimi affetmem. Hayır! Eğer o çocuk hasta olmasın diye cafede benimle kalmasına için vermem onun için çok ama çok daha kötü olurdu. En kötü ihtimalle üşütmüştür,iyileşebilir. Umut var. Ama benim zehirli dişlerimin telafisi yok!
Benim bu son hızla değişen ruh halimin sonu ne olucak?
“Bella”
“Amanda senin..”
“Fark etmedin galiba ama saat 7”
“7mi? Ah pardon.”
“Bells dün bir şey mi o…”
“Şey Amanda… umm yani! ben eve gidip hazırlansam iyi olur ”
“Bells”
“Çıkışta gelirim tamam? Sonra görüşürüz”
Cafenin kapısını hızla ittim. Biraz daha hızlı olsaydım cam kapıyı vidalarından sökebilirdim. Ve kapı buz tutmuş yere çarparak milyonlarca parçaya ayrılabilirdi. Uzun yıllar insanlarla yaşamanın güzel yanı gücümü birazda olsa kontrol edebilmem.
Ben kapıyı sağlam bırakıp cafeden uzaklaşırken Amanda arkamdan bir şeyler geveliyordu ama duymazlıktan geldim. Cafenin doğusunda kalan ormana tabana kuvvet daldım ve saniyeler sonra ormanın diğer ucundaki evi gördüm. Beyaz,2 katlı,3 odalı,küçük bir banyosu ve mutfağı olan bir evimiz vardı. Evimizi Amanda’yla döşemiştik. Biraz klasik biraz modern. Benim odam klasik. Çift kişilik beyaz bir yatağım,yatağımı çevreleyen bir cibinliğim,ve yine beyaz bir oda takımım var. Yatağımın başı penceremin önünde. Pencerelerimi mavi tüller kapatıyor. Ve bu tüllerin üzerinde Amanda’nın ısrarları üzerine taktığım kristal perde tokaları var. Çocukluğumda yetimhanenin yatakhanesinde uyurken kendimi böyle bir odanın,yatağın içinde hayal ederdim. Şimdi istediğim gibi bir odam,yatağım var ama uykum yok.
Eve doğru giderken pür dikkat kesildim.Yan komşumuzun yine bizi gözetleme durumuna karşın yavaşladım. Ve bamm! Yakalandım.
Bayan Mess üzerinde sarı ipek sabahlığıyla arka bahçesindeki salıncakta oturmuş etrafı gözetliyordu. Ve tabiî ki hedef bendim.
“Isabella”
“Evet bayan Mess”
“Bitanem bu saatde ormanda ne işin vardı”
“Şey ben bi köpek havlaması duydum ve merak ettim. Siz duymadınız mı?”
“Ya gerçekten mi? Duymadım”
“Evet”
“Pekala artık içeri girmeliyim. Bugün gerçektende soğuk. Annene selam söyle ve sık sık ormana gitme,kaybolursan seni bulmakta çok zorlanırız bitanem ”
“haklısınız bayan Mess”
Bayan Mess ağır adımlarla evine girerken bende arka kapının kilitli olmayan kilidini göstermelik bir şekilde açıyordum. Bayan Mess de kendi kendine konuşuyordu.
“Bu kız çok garip. Belki babasız büyüdüğündendir,belki de doğru söylüyordur.artık yaşlandım kulaklarımın ağır işitmesi normal. Haftaya torunum Bill’den beni doktora götürmesini rica etmeliyim”
Bayan Mess evine girdikten sonra kapıyı kapatıp odama çıktım.
Aklımın bir köşesi paçayı son anda sıyırmış olmamda bir köşesi de o çocuktaydı.
Dolabımın karşısına geçip,giysilerime bakınmaya başladım. Hep aynı şeyleri giyiyordum. En iyisi Angela’nın da müsait olduğu bir gün ona alışverişe gitmeyi önermek. Bunları düşünürken üzerime (vampir gücüm sayesinde) beyaz dar paça bir kot, lacivert V yaka desensiz bir bluz ve lacivert uzun çizmeler geçirmiştim. Makyaj aynamın önüne geçip dağınık dalgalı saçlarıma beyaz küçük bir toka tutturdum. Ve yanaklarıma toz pembe allık sürdüm. İlk çekmeceden beyaz bir şal alıp boynuma doladım. Çalışma masamın üzerindeki ders kitaplarımı ve renk renk kalemlerimi alıp büyük beyaz çantamın içine attım. Daha önceden salonda bıraktığım pardösümü alıp,dışarı çıktım.
Vespam nerde? Bu soruyu çok sık sormaya başladım. Tabi ya vespam cafenin önünde kaldı. Şimdi cafeye gitmek istemiyorum. Vespam bir günlüğüne orda dursa bir şey olmaz. Yavaş yavaş otobüs durağına yürüdüm.
Benim gibi okula gitmek için bekleyen bir sürü sözde yaşıtım vardı. Birkaç oğlan beni görünce selam manasında başlarını eğdiler ama ben karşılık vermedim. Oğlanlar arkamdan “havalı,burnu havada,bayan dominant,feminist bozması” gibi şeyler söylemeye başladılar. Biliyorum çok burnu havada gözüküyorum ama bu onların iyiliği için.
Hem ben onlara onların beni gördüğü gözle bakmıyorum ki. Okulda üzerime iddia oynandığını bile duydum. Bella’yı ilk kim ayartacak diye uğraşıp duruyorlar. Ve ben bunu kulak ardı etmeye çalışıyorum.
Sonunda gecikmelide olsa gelen otobüse binip son durağa doğru yola koyulduk. Kimse yanıma oturmak istememişti. Belki korktuklarından belki de cesaretleri olmadığından bilmiyorum.
Okula en yakın durakta durduk. Angela son duraktan otobüse bindi ve beni görünce yanıma geldi.
“Günaydın Bella”
“Sana da günaydın Ang ”
“Şey son olayı duydun mu?”
“Emin değilim”
“Aslında bilirsin ben böyle dedikodu yapmam yada laf taşımam ama dün gece Jess anlattı ve merak ettim”
“Dinliyorum” dedim. Jessica Angela’ya ne anlatırdı ki onun bununla olan ilişkisini,bunun şununla kavgasını yada orada burada çıkan bir olayı anlatmıştır.
“Kasabaya yeni bi aile tanışmış”
“Yaa”
“Evet hem de bizim yaşlarımızda 3 çocukları varmış”
“NE…!” Olamaz bu kesin ve kesin dünkü çocuk ve ailesi.
“Ne ne!”
“Gerçekten mi? Oğulları var mıymış”
“Evet 2 oğulları 1 de kızları varmış,kızları ve oğullarından biri bizimle yaşıtmış,biride 1 yaş büyükmüş”
Lütfen büyük olan olsun lütfen. Onunla aynı okulda aynı ortamda olmayı geçtim en azından aynı dersleri alma ihtimalimiz olmasın.Angela devam etti.
“Niye sordun?”
“Merak” diyerek geçiştirdim.
“Ha bide kuzenleri varmış. İkizlermiş. Kız-erkek. Ailelerini yeni kaybetmişler ve Cullen’lar la yaşamaya başlamışlar”
Senaryo değişir. Belki de çocuk ailesini yanı kaybetmişti, kız kardeşi vardı, kuzenleriyle yeni bir hayata başlamıştı. Bu konuda daha fazla düşünmek istemiyorum çocuğu kafamdan yeni atmıştım şimdi nereden çıktı.Ah okula geldik. Bu muhabbetten ne kadar uzaklaşmak istesem de asıl dedikodu cenneti okula geldik. Kim bilir yeni oldukları için onlarla ilgili ne kadar hikaye dinliyeceğim. Of…
“Hey Ang! Okula vardık hadi inelim”
BÖLÜM 4
hadi Ed uyan artık hadi.
“Edward uyan!”
“Alice git başımdan!”
“Saat 8 ve biz ilk günden okula geç kalmak istemiyoruz”
hadi Edward lütfen, Jasper bugün daha agresif onun yanına gitmek istiyorum. Keşke okula erken başlasaydım. Böylece derslerde de Jazz’in yanında olurdum“Sen zaten okula erken başladın”
düşüncelerimden neden uzak duramıyorsun ki
“Sen benim geleceğimden neden uzak durmuyorsun”
oww sanırım duruyorum
Alice yatağımın yanından kalktı ve aklı karışık bir şekilde kapıya doğru ilerlemeye başla. Kafamı yastıktan kaldırıp havaya baktım. Sabah hiç benzemiyordu. Daha güneş bile doğmamıştı. Aaa hadi ama Edward yapma buraya güneş ne zaman doğmuş ki bugün doğsun.
“Alice”
“Efendim Ed”
“Az önce sanırım geleceğinden uzak duruyorum derken ne demek istedin?”
of bu çok karışık
“Eminim anlarım”
Alice oflaya oflaya yatağımın yanına geldi ve bana sarıldı.
“Bu ne içindi”
“Senin yarın ki yada bir hafta sonraki görüntünü görüyorum ama yarım yarım,belirli sahneler silinmiş gibi”
“Nasıl yani?”
“Karışık demiştim ama şeye benziyor bazı kısımları bozulmuş bir video kasete. Başı var,sonu var ama olayların gerçekleştiği an yok,daha önce böyle bir şeyle karşılaşmamıştım”
“Sence sorun ne? Ben miyim?”
“Sanmıyorum. Sanki başka biri yani ben o kişiyi göremiyorum ve onun yanındakileri”
“Anladım”
“Evet,neyse hemen giyin ve kahvaltıyı da kaçırdın”
“Problem değil zaten aç değilim”
Esme senin için sandviç hazırlıyor.görebiliyorum
“Bende duyabiliyorum domates koysam mı koymasam mı diye kendiyle çelişiyor ”
“Peki tamam. Seni aşağıda bekliyoruz çabuk gel”
Alice’e elimle git işareti yaptım. Alice arkasından kapıyı kapatınca kendimi yatağa attım. Zaten evdeki herkes uyumadan uyumam çok zor oluyor birde sabahları erken kalkmak hiç bana göre bir şey değil.
“Edwardddd! Tekrar uyuduğunu görüyorum”
Ah Alice. Ta aşağıdan laf yetiştiriyor.

Ilık bir duş aldıktan sonra,dişlerimi fırçaladım ve aynanın karşısına geçip saçlarımı şekillendirdim. Dolaptan siyah pantolonumu aldım ve en sevdiğim mavi gömleğimi aradım. Gömleğim neredeydi. Taşınırken kayıp mı olmuştu? Gömleğimi ararken gömleğimi bulma inancıyla içime beyaz bir t-shirt giyindim. Bu t-shirt galiba Emm’in ve yanlışlıkla benim dolabıma girmiş ama hoşuma gitti. Kaslı yapımı ortaya çıkarttı. Sanırım bundan bir tane edinmeliyim.

Kapım tıklandı. Gelen annemdi ve gömleğimi getirmişti.
“Gelebilirsin anne”
“Dün gece Alice bu gömleği giyeceğini söyledi ve bende sen uyurken gelip aldım.ütüye ihtiyacı vardı”
“Teşekkürler anne”
Esme gömleği giyebilmem için tuttu.
“Gerçekten gerek yoktu”
“Oğlumun ilk günden tarzını belli etmesini istemedim”
“Tarzımın nesi var?”
tek giydiğin düz ve koyu renk t-shirtler arada sırada da üzerine gömlek giyiyorsun hem de kırış kırış
“Başka ne giymemi bekliyorsun ki straplez bluz filan mı?,ayrıca çok da kırışık olmuyorlar”
“Oldukça kırış oluyorlar ama artık 6 yaşında değilsin karışmak istemiyorum. Ben sadece seni bir gün kazak yada süveter giyerken görebilecek miyim diye merak ediyorum?”
“Bunu bana değil Alice sormalısın”
Esme gömleğimin düğmelerini iliklememde yardım etti.
“Tamam hazırsın. Aşağı inebiliriz”
Rosalie ve Jasper’ı yalnız bırakmayın.biliyorum bu kasabada sizinde ilk gününüz ama onların durumu daha farklı yeni bir aile,yeni kardeşler,yeni bir şehir ve yeni bir okul
“Merak etme anne,elimizden geleni yaparız”
“Alice ve Emmett’a da tembihledim,siz iyi çocuklarsınız ve size güv…”
“Şey anne aşağı insem iyi olacak çünkü beni beklemekten çok sıkıldılar ve sinirleniyorlar”
“Pekala”
“son bir şey bize güvenilir ve iyi olmayı sen öğrettin.”

Esme’yi öptüm ve merdivenlerden koşarak inmeye başladım. Babam yaklaşık 1 saat önce çıkmıştı zaten. Bizimkiler beni merdivende görünce dışarı arabanın yanına yürümeye başladılar. Bende kapının önünden montumu aldım. Esme’de merdivenlerin başında gözükmüştü.
“hoşça kalın ve birbirinizi bırakmayın ”
Bende dahil olmak üzere arabanın yanındaki kardeşlerim ve kuzenlerim Esme’nin bu sözüne çok güldük.Sanki 1.sınıf öğrencisiymişiz gibi.
“Akşam görüşürüz anne” dedim ve kapıyı arkamdan kapattım.

Emm ve Alice benimle volvoma doğru yürüdüler. Carlisle sabah arabama benzin almış olmalı. Ben arabanın kilidini açınca Alice arkaya Emm’de öne oturdu. Rosa ve Jazz’de kendi arabalarına binip bizi takip etmek istediklerini söylediler.
Hepimiz Forks’a yeni gelmiştik ve babamdan öğrendiğimiz kadarıyla okul güneydeki ormanın yakınlarındaydı. Alice’in ön görme benimde düşünceleri duyma yeteneğimizle önümüzden okula giden öğrencileri takibe aldık. Sonunda okula vardık. Burası eski okulumun 4de 1i kadardı. Nüfusu ise 10da 1i kadar. Bundan sınıfların çok kalabalık olmadığı sonucunu çıkarttım. Bu benim derslere daha kolay konsantre olmamı sağlardı.

Eski sınıfımda 60 kişiydik. Ve 60 düşünceyi birden dinlemek derslere konsantre olmayı gerçekten zorlaştırıyordu. Hocanın anlattığı konuyu anlasam da tek bir kişinin konuyu anlamaması kafamı karıştırıp duruyordu.
“Hadi Edward şu siyah arabanın yanı boş oraya park et”
“Oraya bizden önce başkası park edecek görebiliyorum”
“Alice beni ve Edward’ı uğraştırmasan da arabayı nereye park edeceğimizi gördüğünü söylesen”
“Siyah ford’la merdivenlerin arasına”
“Keser misiniz ? Alice’in dediği yere park ediyorum.”

Emm ve Alice’n atışmaları konu ben,davranışlarım ve kararlarım olunca can sıkıcı oluyor.
Ben arabayı park ettikten sonra Jazz’de bizden 3 araba sağdaki boşlupa park etti. Hep beraber ofise gittik ve ders programlarımızı aldık. Emm,Rosa ve Jazz aynı sınıftaydık. Ben ve Alice ise farklı sınıflara düşmüştük. İlk okuldan beri ilk kez Alice’le farklı sınıflardaydık.
Bizimkilerle öğlen kantinde görüşmek üzere sözleştik ve ben ilk dersim olan matematik sınıfına doğru yola koyuldum.

Tanrım tüm sabah çok sıkıcı geçmişti. Bir sürü kız yanıma gelip benimle tanışmıştı. Yarınsından fazlasının aklında benim ne kadar yakışıklı olduğum ve onlarla çıkma ihtimalimin yüzde kaç olduğu gibi düşünceler vardı. Ve cevap belliydi % 0.
Kantine gittiğimde Alice ve Jasper cam kenarındaki bir masada oturmuş okulun ilk gününden konuşuyorlardı. Rosa ve Emm’de yemek almış parayı ödemek için sırada bekliyorlardı. Emm bana el sallayıp dikkatimi çekmeye çalışıyordu.
senin içinde bir şeyler aldık küçük kardeşTeşekkürler manasında başımı salladım ve Alice’le Jazz’in yanına masaya oturdum. Sabah ki gibi bütün gözler Cullen ve Hale kardeşlerin üzerindeydi. Bu daha ne kadar devam edecekti. Düşünmek bile istemiyorum. Düşüncelerimi mümkün olduğu kadar engelleyerek kardeşlerim ve kuzenlerimle yemek yiyerek sohbet etmeye başladık.
İNŞALLAH BEĞENİRSİNİZ hepinizi öptüm canlarım[color=orange][/color
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
sedanurr
Sarımsak
Sarımsak
sedanurr


Kadın Mesaj Sayısı : 18
Yaş : 28
Kayıt tarihi : 15/06/10

SENSİZ OLAMAM Empty
MesajKonu: Geri: SENSİZ OLAMAM   SENSİZ OLAMAM Icon_minitimePtsi Tem. 12, 2010 11:05 am

çok güzel olmuşş... bizim vampir kızla ne zaman tanışacakkkk??? devamını bekliyorumm...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
SENSİZ OLAMAM
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Twilight Türkiye Hayran Forumu :: TW Hakkında Diğer Zımbırtılar :: Hayran Hikayeleri-
Buraya geçin: