Twilight Türkiye Hayran Forumu
Lütfen Okuyunuz.

http://vampirevenom.realbb.net/bilgilendirme-f38/lutfen-okuyunuz--uye-durumlar-ve-gria-nn-sorular-t60.htm
Twilight Türkiye Hayran Forumu
Lütfen Okuyunuz.

http://vampirevenom.realbb.net/bilgilendirme-f38/lutfen-okuyunuz--uye-durumlar-ve-gria-nn-sorular-t60.htm
Twilight Türkiye Hayran Forumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Twilight Türkiye Hayran Forumu

Kana mı susadınız? Twilight mı seviyorsunuz ? Sizce de Jake Bella' ya fazla mı sarkıntılık yapıyor? O zaman doğru yerdesiniz !
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Jacob Black Olmak

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Pandora
Sarımsak
Sarımsak
Pandora


Kadın Mesaj Sayısı : 10
Yaş : 30
Kayıt tarihi : 14/09/09

Jacob Black Olmak Empty
MesajKonu: Jacob Black Olmak   Jacob Black Olmak Icon_minitimeSalı Eyl. 15, 2009 9:25 pm

1.BÖLÜM(TWILIGHT)

Mutlu bir çocuksundur. İyi arkadaşların vardır, baban bayağı iyidir, batıl inançları olsa bile. Okulda oldukça iyisindir – çok çalışmana gerek yoktur. Özgürlüğün vardır. Mekanik her şeyi seversin.
Bir gün, babanın en iyi arkadaşının kızı ortaya çıkar. Gerçekten güzeldir; ama bundan daha çok onunla anında aynı frekanstasındır. Benzer ruhlar. Bella söylediğin her şeyle tamamen ilgili gözükerek okul arkadaşlarından uzaklaşır. Aniden aklın başından gider; ama onun senin dengin olmadığını biliyorsundur. O sondan bir önceki sınıf, sen birinci sınıf – hayal. Yine de, onu çok düşünürsün. Belki bir gün, dersin kendi kendine.
Tabii ki artık babanın söylediği her şeyle çok daha ilgilisindir. Ona Cullen olayıyla ilgili Charlie’den özür dilemesi için baskı yaparsın. Sana göre, yanılan Billy’dir. Onu zorlarsın. Sonunda, istediğini yapar. Bir maç için gider ve doğal olarak sen de onunla gidersin. Biri arabayı kullanmak zorundadır. (Kimseyi kandırmadığını biliyorsundur – Billy içini tamamen görür)
Bella’yı harika bir arabada (araba fark ettiğin ilk şeydir. Üzerinde çok çalışılmıştır. Etkilenirsin.) bir oğlanla görürsün. Oğlanın gerçekten yakışıklı olduğunu itiraf etmek için erkekliğinden yeterince eminsindir. Anlama kabiliyetine sahip biri olarak, aralarındaki kıvılcımları görebilirsin. İç çekersin – yine de, çabuk kapılacağını zaten hep biliyorsundur; ama lise ilişkileri çabuk söner, o yüzden boş verirsin. Kim olduğunu merak edersin (burada herkesi biliyorsundur) ve babanın niye o kadar garip davrandığını.
Bella’yla konuşma şansı yakalarsın ve yine hoştur. Onun yanında gerçekten rahatsındır. Oğlanı sorarsın, bir Cullen’dır, o sayede Billy’nin tepkisini anlarsın. Bella’yla iyi bir akşam geçirirsin, dikkati oldukça dağınık görünmesine ve hiç hoşuna gitmeyen yeni bir parfüm sürmüş olmasına rağmen.
Eve dönersin ve baban delirir. Kendisi gibi batıl inançlı bütün arkadaşlarını arar. Odandan dinlediğin kadarıyla, bunun onu ilgilendirmediğini söylediklerini anlayabilirsin. Katılırsın; ama Billy sana fikrini sormaz. Baban o oğlanın gerçekten bir çeşit canavar olduğunu düşünmektedir – çok utanç verici.
Billy tekrar Charlie’yi görmeye gider. Bella’yla ilgili hala bozuktur. Çok gergindir ve tahmin edersin ki (tedirgin olduğu zamanlarda mırıldanır) o efsanevi antlaşmayı ihlal ettiğini düşünmektedir. Bella’ya hikayeleri anlattığını söylemeyi düşünürsün; ama yakalanacağını bilirsin o yüzden hiçbir şey söylemezsin.
Bella’yı tekrar erkek arkadaşıyla görürsün. Belli ki onun erkek arkadaşıdır – içeri girmeden önce onu boynundan öper. Billy’ye neredeyse inme iner. Ah, doğru – vampirler. Yaşlı adam ikinizi de küçük düşürecek. Erkek arkadaşının niye kamyonette oturduğunu merak edersin…
Düşündüğünden daha üzgünsündür. Bella’nın bir sevgilisi olduğunu çoktan kabul ettiğini düşünmüşsündür; ama kanıt görmek beklediğinden daha moral bozucudur. Bir şeyden şüphelenip kendi gözlerinle görmek arasındaki fark. İç çekersin. Baban seni boşuna bir arayış için gönderir ve Bella’yla yalnız kalmak istediğini anlarsın. Kendini aptal yerine koymayacağını umarsın.
Hayat devam eder. Okuldaki kızların bir kaçından hoşlanırsın; ama çabucak sönerler. Hala Bella’yı çok düşünürsün. Sadece onunla takılmayı dilersin; ama baban Cullen olayıyla ilgili aptallık etmektedir. Gidip ziyaret etmene izin vermez. Sanki yaralanacakmışsın falan gibi. Ona gözlerini çok devirirsin.
Bella evden kaçar. Billy sana söylediğinde, ağır darbe alırsın. Onun için endişelenirsin – bütün gece uyuyamazsın. O kadar mutsuz olduğuna dair hiçbir fikrin yoktur. Billy’ye onu görmeni engellediği için kızgınsındır. Belki bir şekilde yardım edebilirdin…
Sonra Charlie Billy’yi arar ve Bella’nın Phoenix’de feci bir kaza geçirdiğini söyler, bir camın içinden düşmüştür ve durumu ciddidir. Haberleri duyduğunda kafana bir örs düşmüş gibi hissedersin. Billy Dr. Cullen’ın ona baktığını duyunca bir uçağa binip gitmesi için Charlie’ye yalvarır. Tekrar kavga ederler. Onu görmeye gitmeyi önerirsin ve Billy sana sözlerle saldırır. Gidersin; ama son basamakta kalırsın. Onu telefonda birilerine bağırırken duyarsın, savaşlar ve antlaşmalar hakkında – kapıdan çok iyi duyamazsın. Ama Cullen’ların Bella’ya zarar verdiğiyle ve Sam’le ilgili konuştuğunu işitirsin. Sam Uley’nin niye bu konuşmada yer aldığını merak edersin. Üzerinde çok düşünmezsin. Hala Bella için çok endişelisindir.
Bella iyileşir ve eve döner. Onu görmek için ölüyorsundur – şüphesiz en azından ona geçmiş-olsun-çiçekleri ya da öyle bir şey götürebilirsindir. Ama Billy gitmeni yasaklar ve kimseyi arabasını sana ödünç vermesi için ikna edemezsin (hepsi Billy’nin tarafındadır.) Bu vampir şakasının nasıl kontrolden çıktığına inanamazsın.
Sonra Billy taktiğini değiştirir. Gidip Bella’yla konuşmanı; ama balosuna gitmeni ister. Yerin dibine geçersin. Ancak sana rüşvet verir ve Bella’yı da gerçekten görmek istiyorsundur. Gidersin. Çok güzel görünüyordur. Billy’nin utanç verici mesajını iletirsin; ama o, seni rahatlatarak güler. Edward Cullen’a nasıl baktığını görürsün ve tamamen ulaşamayacağın bir yerde olduğunu anlarsın. Ancak sorun yoktur, çünkü her zaman arkadaşın olacağını bilirsin. Onun mutlu olmasını istiyorsundur ve bu çocuk belli ki onu mutlu ediyordur. Babanın Cullenlara kaba ve önyargılı davranışları konusunda kötü hissedersin ve özür dilemenin nazik bir yolu olmasını dilersin. Bella tekrar o kötü parfümü sürmüştür. Niye sevdiğini merak edersin.

2.BÖLÜM(NEW MOON)

La Push’da iyi bir yaz geçirirsin. Çoğunlukla garajında çalışırsın, ekstra para için mağazada haftada birkaç saatlik işe girersin, Embry ve Quil’le takılırsın, birkaç grup randevusuna gidersin. Bir kız sana aşık olur; ama senin için sadece arkadaşlıktır. Billy hala Bella için endişelidir, sen de kendini onun isminin her anılışında ayrıca dikkat etmekten alıkoyamazsın. Kasabada aptal bir çete oluşmaktadır ve arkadaşlarınla beraber Sam’in sürüsünün arkasından dalga geçersin.
Okul tekrar başlar, her şey normaldir.
Bir gece geç saatlerde, Billy Charlie’den ümitsiz bir telefon alır. Bella kaybolmuştur, Charlie ormanda olduğunu düşünmektedir. Billy yardım etmeye söz verir. Kapıya doğru gidersin; ama Billy hayır der. Çok sinirlenirsin ve yine de yürümeye başlarsın. Sabaha karşı üçe kadar oraya varamazsın. Sen geldiğinde ise herkes gitmektedir. Bay Weber yürüdüğünü görünce seni bırakmayı önerir. Cullenların gittiğini söyleyen odur. İnsanlar şimdiden dedikodusunu yapmaya başlamıştır. Edward Bella’yı ormanda bırakmıştır, başının belaya girmesinin sebebi budur.
Başta duyguların karmakarışıktır. Biraz memnun kaldığını itiraf etmek zorundasındır; ama bu hisleri bastırmaya çalışırsın. Yanılıyorlardır – Bella mutlaka mutsuzdur. İyi olduğunu umarsın.
Detayları almaya başlarsın. Charlie ümitsizdir ve Billy’yi yardım için sık sık arar. Ancak kardeşlerinden hiçbiri böyle bir durum yaşamamıştır ve Billy pek yardım edemez. Bella’nın nasıl kahrolduğunu, belki katatonik olduğunu, yemediğini ya da uyumadığını duyarsın.
Edward Cullen’dan nefret etmeye başlarsın. Nasıl olur da bu kadar iyi ve nazik birine bunu yapabilir? Ne tür bir canavardır? Ondan özür dilemeyi istediğine pişmansındır.
Aynı zamanda, Cullenların gitmesinden çok mutlu olan La Push’taki insanlara da kızgınsındır. Seni gerçekten rahatsız ederler. Bella’yı mahveden şeyi kutlamaktadırlar.
Zaman geçer ve Charlie gittikçe daha da endişelenir. Billy artık gidip Bella’yı görmeni yasaklamaz; ama içgüdüsel olarak seni görmek istemediğini bilirsin – kimseyi görmek istemediğini. Onun hakkında endişelenmemeye çalışırsın; ama bu Billy’nin her an onunla ilgili mırıldanmasıyla zorlaşır. Zombi gibi, der Charlie. Edward gittiğinden beri hiç gülümsememiştir.
Aylar geçer. Bir gün, evin dışında tanıdık bir motorun gürültüsünü duyarsın. İnanamazsın; ama Bella uğramıştır. Çok mutlu olursun, ona tekrar bakana kadar. Hayal edebileceğinden daha kötü görünmektedir. Çok kilo vermiştir, gözlerinin altındaki çizgiler siyahtır. Saçı koyulaşmıştır ve yüzü ölü beyazlığındadır. Ortadan ikiye bölünebilirmiş gibi görünmektedir. Ama sonra sana bakar ve gerçekten gülümser. Seni gördüğüne mutludur. Bu küçük bir şeydir; ama senin için çok şey ifade eder.
Söylediği ve yaptığı her şeye dikkat edersin; ama hiçbir zaman fark edeceği şekilde değil. Charlie’den duyduklarınla onun halini karşılaştırırsın. Sana motosikletlerden bahseder. Heyecanlanırsın. Bu gerçekten iyi olduğun bir şeydir ve biraz gösteriş yapmaya bayılırsın. Tamamen rahat görünür, sen de aynı şekilde hissedersin. Sanki geçen sene her gün seninleymiş gibidir – onu aylardır görmediğin hissi yoktur. Birbirinize uyarsınız, her zaman olduğu gibi. Benzer ruhlar.
Ertesi birkaç gün içinde arabalar dışında iyi olduğun bir şey daha olduğunu anlamaya başlarsın: Bella’yı mutlu edebiliyorsundur. Eskiden olduğu gibi değil, ama olduğundan çok daha iyi. Charlie ve Billy bütün gün telefondadır ve ona yardım ettiğin bilgisiyle neşelenirsin. Gittikçe iyileştiğini izlersin – daha çok gülümser ve kahkaha atar, küçük planlarınızla ilgili heyecanlanır – ve ona bunu yapabildiğin için minnettarsındır.
Normalde dönmemiştir gerçi, ve acayip hareketlerini normal karşılarsın. Kendini tekrar buluyor gibidir. Ona bunu yapması için yer verirsin, sadece peşinden gidersin.
Bella’yla işler iyidir; ama eğer onun için değilse, hayatın berbattır. Embry Sam’in aptal tarikatına katılmıştır. Aynı anda hem onun için korkmuş hem de ona sinirlisindir. Seninle konuşmaz. Quil ile sen neler olduğunu çözmeye çalışırsınız; ama hiçbir şey mantıklı gelmez. Billy bütün bu durumla ilgili çileden çıkarıcıdır ve sana hep garip bir şekilde bakmaktadır. Gerilirsin. Bella’ya bundan bahsedersin gerçi, ve sana kendini iyi hissettirir, çünkü o da ciddiye alır. Sana sarılır ve kalbin neredeyse patlayacak hale gelir.
Tabii ki, ona aşık olduğunu da fark edersin. Henüz hazır olmadığını biliyorsundur ve seni öyle düşünmediğini. Nasıl sabırlı olunacağını biliyorsundur ama ve bir gün sana farklı bakacağını ümit edersin. O kadar uzun olduğun, on altı yaşında göstermediğin için sevinirsin. Quil’in her zaman yaptığı gibi ağırlık kaldırmadan kaslarının gelişmesinden de mutlusundur. Senin bir nevi güzel olduğunu söylemiştir…
Seni okul arkadaşlarıyla dışarı çıkarır; ama planlar suya düşer ve sonunda sadece sen, Bella ve Mike Newton kalırsınız. Gerilimi kaldırmak kolaydır. İzlerken oldukça iyi hissedersin – bu çocuktan hoşlanmamaktadır. Onunlayken seninle olduğu gibi rahat değildir. Onunla çok ender konuşur. O felaket filmden hayatında gördüğün bütün filmlerden daha çok keyif alırsın. En çok seni seviyordur. Bu çok açıktır.
Mike hastalanır. Bella’yla birlikte onu beklersin, çok garip hissetmektesindir. Garip – acayip şekilde güçlü hissedersin, tamamen kendine güvenli. Uçuyorsundur ve ona söylediklerinle şok olursun. Sadece çıkar. En sevdiğinin sen olduğunu itiraf eder, ama hala kalbini kıran o pislik için üzülmektedir. Yarım saniyeliğine, onu böyle kötü inciten herhangi biri için inanılmaz bir hiddetle dolarsın. Onu öldürmeyi dilersin. Bu vahşi hisse şaşırırsın ve çabucak bastırırsın.
Bella’yı eve bırakırsın. Umut dolusundur. Bu iş yürüyecektir. Beraber mutlu olduğu tek kişi sensindir. Sana ihtiyacı vardır. Onu mutlu etmeye devam etmek için gücünün yettiği her şeyi yapacaksındır. Ona söz verirsin. Harika hissediyorsundur. Sadece biraz daha zaman…
Eve dönersin ve Billy sana sinir bozucu şekilde bakmaktadır. Huzursuz hissedersin, sanki teninin her tarafına iğneler batmaktadır. Oda çok sıcak gelir – Bella ateşin olduğunu söylemişti. Yerinde zor durursun.
Billy ciddi şekilde garip göründüğünü söyler ve aynı çılgın hiddet seni sarar. Bu sefer durduramazsın. Kontrolden çıktığını hissedersin, öfken öyle güçlüdür ki bütün vücudunun sarsılmasına neden olur. Bir yanın tepkinin aptalca olduğunu bilir; ama çoğunluğun öfkeyle ele geçirilmiştir. Her şey çok sıcaktır, sanki oda alevler içindeymiş gibi. Kemiklerinin içinde ısıyı hissedebilirsin.
Sonra seni dehşete düşürüp şoka sokarak sarsılma kötüye gider ve vücudunun ayrıldığını hissedersin. Çok korkarsın. Sadece bir saniye sürer; ama hayatının en uzun saniyesidir. Patladığını hissedersin, ölmekte olduğunu düşünürsün.
Ama vücudun bundan önce kendini yakalar – parçalara bölünmezsin. Anlamadığın yeni bir şekildesindir. Başın tavana değmektedir ve Billy’ye çok yüksekten bakmaktasındır. Sarsılma durmuştur; ama öfke hala oradadır. Her şey hala sıcak ve kırmızıdır. Billy’ye bağırmaya çalışırsın, ona durumu açıklatmaya; ama çıkan şey korkunç bir ulumadır. Ona doğru bir adım atarsın; ve oda sallanır. Dudakların dişlerinin üzerine kıvrılmıştır ve hırlamayı duyabilirsin. Billy’yi sarsıp sana ne yaptığını sormak istersin. Ona doğru uzanırsın ve elin yerine o büyük pençe hareket eder. Kendine bakarsın. Dişlerinin arasından korkmuş bir havlama çıkar.
Billy seninle çocukmuşsun gibi konuşur, yavaşça ve sakinleştirici şekilde. Sana sakin olmanı, her şeyin düzeleceğini söyler; ama ne yaşandığını söylemez – senin ne olduğunu söylemez. Şaşırmış görünmemesi seni tekrar sinirlendirir. Bunu bekliyor mudur? Seni niye uyarmamıştır?
Billy telefona gider ve birini arar. Sam’in adını duyduğun anda çıldırırsın. Sam bu işin içindedir. Korkunç hırlamalar evi doldurur. Billy korkmuş görünüyordur ve sen kendini onun yüzünde, çenen ısırmak için yanıp tutuşurken bulursun. Anında geri çekilir ve o korkmuş havlamayı tekrar duyarsın.
O anda kafanda sesler duyarsın. Ancak bunlar sesten fazlasıdır. Sözlerin ardında, görüntüleri görebilir ve duyguları hissedebilirsin. Saniyeler içinde anlarsın. Kelimelerin arkasındaki kelimeyi, sorunun cevabını görürsün. Kurtadam. Sen bir canavarsındır.
En çok Embry yardım eder. Aslında sessiz olmasına rağmen, sesini tanırsın. Seninle birlikte olduğu için ne kadar rahatladığını görürsün. Sam onun açıklamasına, seni konuşarak evden çıkarmasına izin verir(Billy kapıyı açarak işini kolaylaştırır – omuzların zorlukla geçer). Evinin arkasındaki ormanda diğerlerini ilk defa görürsün. Çok büyük ve korkunçturlar. Onlar gibi olduğunu bilir, dehşete düşersin.
Uzun bir gecedir. Sana her şeyi gösterirler. Hayatın boyunca duyduğun hikayeler ve efsaneler aslında gerçek tarihtir. Oz’da olmak gibidir, her şeyin renginin değişmesi gibi, bu yeni dünyanın güzel bir yer olmaması dışında. Bir korku filminde yaşamaktasındır. Canavarlardan birisindir. Bunun niye olduğunu gösterirler, en kötü kısmı budur. Çünkü vampirler de gerçektir. Ve senin bu şeye dönüşmen onların hatasıdır. Bundan da fazlası, sadece gerçek kan emici vampirlerin gerçek olması değil; ama en iyi arkadaşının, sevdiğin kızın hala onlardan birine aşık olmasıdır. Başta gerçeği bildiğine inanamazsın; ama onun her şeyin farkında olduğuna seni ikna ederler. Onun ne kadar kederlendiğini hatırlamak, şimdi seni hasta eder.
Sen de bir canavarsındır; ama kötülerden biri değil. Sen aileni kötü olanlardan korumak için var olan çeşitsindir. Bu pek rahatlatıcı değildir. Özellikle yeni efsanevi koruyucu konumunun artık normal insanların etrafında olamaman anlamına geldiğini söylediklerinde. Şu anda çok tehlikelisindir. Altı ayda, bir yıl içinde belki. Sırrı saklamak için okula gitmek zorundasındır; ama başka gereksiz risk almayacaksındır. Okulda, bütün enerjini sakin kalmaya harcamalısındır. Derslerini unut. Sadece kimseyi öldürme.
Ve Bella tamamen olanaksızdır. Karşı çıktığında, Sam’in anılarını görürsün. Oradaymışsın gibidir. Onu Emily’ye yalvarırken görürsün. Sam’i mantıksız bir öfkeye – kurtadamların varlığının işareti ve laneti – gönderen cevabı duyarsın. Eli hala ona uzanmışken patladığını hissedersin. Pençelerinin yüzünü kesişini izlersin. Bilinçsiz halde yere düşüşünü görürsün. Paniğini, dehşetini hissedersin. O kadar güçlüdür ki ona yardım etmek için geri dönüşemez. Onun öldüğünü izlediğini düşünürsün (kurtulduğunu bilsen bile, seni kahreder). Jared ve Paul’ün, Sue Clearwater’ı (bir hemşire – hastane personelinden biri vampir olduğu için en iygun seçim) getirerek yardıma koşuşunu görürsün. Sam ormanda acı içinde kıvranıp saklanır ve hala geri dönüşmek için kendine gelememişken Sue Emily’yi tedavi eder.
Ve haklı olduklarını biliyorsundur, Bella’yı göremezsin. Sözünü tutamayacaksındır. Onu inciteceksindir, tıpkı diğer canavar gibi.
Sam’in anılarının sonuna yaklaştığını izlerken, nasıl değişeceğini anlarsın. Kendini onun yaptığı gibi sakinleştirirsin ve gerçek şeklinde tekrar dönersin. Çıplak ve hasta halde karanlıkta kıvrılır ve hayatında daha önce hiç ağlamamış gibi ağlarsın.
Diğerleri şaşırır. Onların nasıl geri dönüşüleceğini çözmesi günler hatta haftalar almıştır.
Yeni hayatın gergin bir zamanda başlar. Vampirlerin sadece gerçek değildir, hala buradadırlar. Yenileri, Cullenlar değil. Alanda avlanmaktadırlar ve onları durdurmak senin işindir. Girebileceğin kısım budur. Edward ve Cullenların kalanının Bella’ya yaptıkları nedeniyle duyduğun nefret, bu siyah saçlı erkek ve kızıl saçlı kadın vampiri avlamaya odaklanmıştır.
Erkeği yakalayışın tam zamanındadır. Vampirin kokusunu dikkatle takip eder, ona gizlice yaklaşmaya çalışırsın. Jared öndedir, çünkü gözleri dürbün gibidir – miller ötesini görebilir. Vampir küçük bir çayırlıkta durur ve Jared onun Bella’lya konuştuğunu görür. Aceleyle ileri atılırsın; ama Sam tereddütlüdür. Antlaşma alanlarının dışındasınızdır. Bu Cullenların arkadaşlarında biri midir? Antlaşmayı cinayetleriyle bozmuştur; ama kanıtlayamazsınız – görmemişsinizdir. Sam sonuçlarından emin olmadan bir savaş başlatmak istememektedir. Çok ihtiyatlı olduğunu düşünürsün. Tartışırsın ve Laurent’in Bella’ya zarar verdiği kesinleşince Sam çabucak senin tarafına geçer.
Laurent’i öldürmek beklemediğiniz kadar kolaydır. Beşe bir olduğunuz için midir? Durumun bu olmadığını bilirsin. İşin çoğunluğunu Sam ve sen yapmışsınızdır ve sanki tek başına da sülüğü öldürebilecekmiş gibi hissedersin. Belki de vampirler hikayelerin bize inandırdığı kadar güçlü değildir.
Çayırlıkta gördüğün Bella’nın korkmuş yüzünün ifadesi her zaman gözlerinin arkasındadır. Dehşete düşmüştü – senin yeni biçiminden, kırmızı gözlü, avlanan vampirden korktuğundan daha fazla korkmuştu. Durmadan gördüklerini kendine nasıl açıkladığını merak edersin.
Av devam eder ve kızıl saçlı kadın yakalanmasının çok daha zor olduğunu kanıtlar. Sürü, hareketlerinin arkasında yatan nedenleri anlayamaz, o yüzden hamlelerini tahmin etmek zorlaşır. Ayrıca kaçmakta da çok iyidir.
Etrafta bir vampir olması seni endişelendirir. Hepsi sonunda Bella’nın yanına geliyor gibidir. Geceleri evinin etrafında koşarsın, güvende olduğundan emin olursun.
Sıradan hayat sıkıcılaşır. Ancak diğerleri kontrolünden etkilenmiştir ve siyah saçlı vampiri takip ettiğiniz o birkaç haftada daha da hayrete düşerler. “Bölüm”lerini kontrol etmekte hepsinden daha iyisindir. Senin iki haftada geldiğin noktaya gelmek Sam’in altı ayını almıştır. Embry, Jared ve Paul’den çoktan daha iyisindir. Bu seni mutlu etmez gerçi. Biri kurtadamlıkta daha iyi olmayı niye ister ki?
Yine de Bella’yı görmeyi kaldırabileceğini düşünürsün. Ne bekleyeceğini bildiğin için, onun yanında kendini kontrol edebileceğinden eminsindir. Ve seni hep aramaktadır. Ormandaki canavarlar şüphesiz onu sarsmıştır. Sana ihtiyacı vardır. Bu her an aklındadır. Sam seni eleştirir – kimse hata yapmanın nasıl hissettirdiğini ondan daha iyi bilmiyordur.
Onunla telefonda bile konuşamazsın. Bütün kurtlar ve büyükler senin anılarından rahatsız olmuştur – antlaşmayla ilgili çok dikkatlidirler ve sen onu bozmuşsundur, bilmeden de olsa. En azından antlaşmayı kabul eden vampirler gitmiştir, o yüzden bu savaş manasına gelmiyordur. Ve Bella bir hikayeden fazlasına inanmış gibi görünmüyordur… ama Sam sana emir verir: Bella’ya gerçeği söyleme iznin yoktur. Bunu kurt halinde söyler ve düşünceden gelen otoriteyi hissedersin. O Alfa kurttur, uymamazlık edemezsin.
Bella ısrarcıdır ama, ve evinin dışında kamp kurduğunda şaşırmazsın. Diğerlerini bir konuşmanın altından kalkabileceğine ikna edersin, bunun önünde sonunda olacağına. Sam kabul eder – alfa pozisyonunda diktatörlük yapmak istememektedir, özellikle de sana (ama bu hikaye başka bir zaman için). Sakin olman için seni uyarır ve onu uzakta tutmak için söylemen gereken her şeyi söylemen konusunda ısrar eder. Emily’yi düşünmektedir, bununla nasıl tartışılabilir ki?
Bu düşündüğünden daha zordur. Sözünden dönerken Bella’nın yüzü izlersin ve biri seni bağırsaklarından bıçaklıyormuş gibi hissedersin. Onu kıran o vampir kadar kötüsündür. Senin ve onun bütün umutlarını ve mutluluğunu alıyor avucunun içinde parçalıyor gibi hissedersin. Birkaç kere öfke güçlenir – ısınmaya başlarsın; ama kontrol edersin. Kendini kaybetmeye en yakın olduğun an vampirlerle ilgili savunmacı davrandığı andır. Onlarla ilgili nasıl iyi düşünebiliyordur, özellikle şimdi, ona bütün yaptıklarıyla? Sanki vampir olmaları yetmiyormuş gibi.
Sonra kendi üzerine alır – yanlış bir şey yaptığını düşünmektedir, böyle davranmanın sebebinin bu olduğu. Sana neredeyse yalvarır. Ona bunu yaptığın için kendinden gerçekten nefret edersin. Kaçarsın, görüşten kaybolduğun anda daha önceki gibi ağlamamak için şekil değiştirirsin.
Uzun bir öğleden sonradır. Embry’nin seni rahatlatmaya çalışmasından usanırsın, Sam’in yaptığını onaylamasından usanırsın. Acı şekilde Bella’yı onun Emily’yi yaraladığı gibi yaralayıp yaralamadığını merak edersin. Onlardan uzak kalmak için insan şekline geri döner ve bütün akşam kara kara düşünürsün. Diğerleri kadar sinir bozucu olan Billy’den uzaklaşmak için evden ayrılırsın.
Sam’in Bella’ya gerçekleri açıklamanı yasaklarken, teknik olarak onu görmemeyi emretmediğini fark edersin. Bunun düzenbazlık olacağını bilirsin; ama senin onun arkadaşın olmayı istemediğini düşünmesine katlanamazsın. Özür dilemek zorundasındır, ve bunun bir yolunu bulmak.
Motosikletle gidip onu başka bir sokağa saklarsın. Odasına gizlice girersin. Ne kadar öfkeli olduğu seni şaşırtır. Ayrıca çok kötü görünmektedir – neredeyse onu gördüğün ilk zaman kadar. Gözleri kırmızı, yüzü ıslaktır. Bunu görünce kendinden tekrar nefret edersin. Açıklamaya çalışırsın; ama Sam’in emri seni engeller.
En azından onun senin için ne kadar önemli olduğunu ve ayrılığın senin seçimin olmadığını açıklamaya çalışırsın. Onunla konuşurken, başta yanıldığını düşünürsün. Hiçbir şeyi düzeltmiyorsundur. Anlamadığı sürece düzelemezdir. Keşke o ilk günkü bütün hikayelere inansaydı…
Bilmesini istediğin şeyi zaten bildiğini fark edersin. Ona hatırlatmaya çalışırsın, birleştirmesini sağlamaya; ama yarı-uyur durumdadır ve kafası karışıktır. Daha yardımcısındır; ama aynı zamanda daha gergin. Hatırlar mı? Çözer mi? Eğer çözerse ne düşünür? Korkar ve iğrenir mi? Böyle hissedebileceği fikri seni öfkelendirir. Bir vampiri kabul edebilmişti… Bu seni tiksindirir.
Tekrar dönüştüğün anda, Sam ve diğerlerinin bu ihlal hakkında her şeyi öğreneceğini bilirsin. Bella çözene kadar bunu onlardan saklayabileceğini umarsın. Eve dönersin ve kendine her ne olursa olsun sakin olacağına dair söz verirsin.
Sabah uyanınca Billy, Bella’nın uğradığını ve kumsalda seni beklediğini söyler. Heyecan ve korkuyla dolusundur. Mutlaka çözmüş olmalıdır. Basitçe aramamıştır. Ne olduğunu çoktan kabul etmiş midir?
Sonra Kumsala gider ve yüzünü görürsün. Korkmuş ve üzgündür. İfadesinden yeni hayatınla sorunu olduğunu anlarsın. Bu seni sinirlendirir. Onu ikiyüzlülükle suçlarsın; ama yanlış anlaşılma ortaya çıktığında kuvvetli bir rahatlık hissedersin. Vampirleri için ne kadar korumacı olduğunu görmek acıtır; fakat en azından kabullenişi sana da ulaşıyordur. Bir kere daha, umutlanırsın. Belki bütün bu karmaşayı arkada bırakıp tekrar birlikte olabilme ihtimaliniz vardır.
Onunla açıkça konuşmak büyük rahatlıktır. Forks’un dışındaki vampirler hakkında sürüden daha bilgili olduğunu görünce şaşırırsın ve kırmızı kafanın bütün bu zamanda hep Bella’nın peşinde olduğunu öğrenince dehşete düşersin. Diğerleriyle konuşmak için heveslisindir; Bella’yı korumak için bir plan istiyorsundur. Birinin onu incitmeye çalıştığı bilgisi seni hiddetlendirir. İlk defa, bir kurtadam olduğuna sevinirsin. İğrenç bir şeydir; ama aynı zamanda da Bella’yı koruyabilmeni sağlıyordur. Aniden değermiş gibi gözükür.
Sürüyü bir araya toplarsın. Bella’nın etrafında kendini kontrol edebileceğine güvenirken, diğerlerini unutmuşsundur. Paul beklediğinden daha şiddetli tepki verir. Bella’yı korumak için önünde değişmek zorunda kalırsın ve tepkisini görme şansın olmaz. Paul’ü ondan uzaklaştırman gerekmektedir. Şansına, her gün büyümekte ve güçlenmektesindir. Paul’ü ormana itmek zor olmaz. Sam çabucak katılır ve Paul’e sakinleşmesini emreder. Kırmızı kafa ve Bella’yı onlara açıklarsın – düşüncelerinle konuştuğun için uzun sürmez. Sam bu bilginin önemi ve kullanışlılığının farkında olması gerekmesine rağmen yine de seni biraz azarlar. Bella’yı nasıl tehlikeye soktuğunu belirtir ve sonra Paul’ü o tehlike olduğu için azarlar. Sonunda seni anladığını hatırlatır ve üçünüzün arası hızla düzelir. Her zamankinden daha iyi olduğunu fark edersin. Artık Bella’ya yardım ettiği için bu durumun bir parçası olmayı daha kolay bulursun.
Aynı zamanda her şey farklı ve tehlikeliyken, işlerin normale dönmesi gariptir. Bella senin dengeni sağlayan anahtardır. Geceleri birkaç saat uyursun; ama çoğunlukla Sam ya da Embry’yle ormanda koşup kırmızı kafalı kan emicinin döndüğüne dair bir işaret ararsın. Bella’yla ilişkinizde yeni bir yakınlık vardır. Birbirinizin sırlarını bilirsiniz ve bu düşündüğünden daha büyük bir fark yaratır. Ne kadar çok şeyi paylaşamadığından, kalbi kırıldığında ne kadar yalnız olduğundan hayrete düşersin. Hala Cullenlar için hüzünlenmesi seni rahatsız eder. Sen Cullenlar ve şimdi onun peşinde olan vampir arasındaki farkı göremezsin; ama o görebilir. Çok açıktır ki o vampirden korkmaktadır. Ona güven vermeye çalışırsın. Ve artık bunda tek başına olmasına gerek olmadığı için sevinirsin.
Sen devriyedeyken Bella’nın yalnız kalmasından endişelenirsin. Onu biraz eğlendirmek için yaptığın planlar – daimi gerginlikten kurtulmak için – Victoria tarafından bölününce mutsuz olursun. Bölgenize girmek için gönülsüz bir deneme yapar. Şüphelenirsin ve suya girdiğinde başka bir planı olduğundan endişelenirsin. Sen, Jared ve Embry kıyı boyunca koşarsınız, geri çıktığında dair işaret ararsınız. La Push’a kokusuna rastlamadan dönersiniz. Embry Jared’le devam eder; ama sen Bella’yı kontrol etmek istersin. Sadece kırmızı kafanın etrafınızdan dolaşmadığına emin olmak için.
Bella kumsalda değildir, kırmızı kafa da. Ağaçları tutarsın; ama fırtına kimsenin seni görememesine yetecek kadar kötüdür. Kamyoneti senin evinin önünde değildir. Eve gittiğini düşünürsün; ama taze tekerlek izleri başka bir yöne gidiyordur. Bir önceki gün verdiğin sözü, kamyonetini uçurumların yakınındaki yolda bulana kadar hatırlamazsın. Uçurum dalışı. Aynı anda, Bella’nın uzaktaki, düştüğü sırada gittikçe sesi azalan çığlığını duyarsın.
Kıyıya saniyeler içinde yarışırsın. Aşağıda hiçbir şey göremezsin – dalgalar haşindir, yeni bir çarpmanın izi yoktur. Kendini fırlatırsın, suya kafa üstü dalarsın.
Su haşindir. İçinde yüzmek için ne kadar kuvvet sarf etmen gerektiğini ve Bella’nın bu kadar güçlü olmadığını biliyorsundur. Hiçbir insan bu durumla başa çıkabilmek için yeterince güçlü değildir.
Çileden çıkmış halde keskin gözlerinle aranırsın. Sonunda beyaz bir şey görürsün – elleri dalgalara karşı işe yaramaz şekilde çırpınıyordur. Suyun altında, nefessiz ve panik içindesindir. Kimse bunu bu durumda yapamaz, Sam bile, ama odaklanırsın ve kendini insan formuna geri döndürürsün. Sonra Bella’yı alır ve yüzeye çıkartırsın.
İlk yardım kursu almış olmayı dilersin. Yapmayı düşünebildiğin tek şey suyu ciğerlerinden çıkarmaktır. Çok fazla vardır. Başta bilinci yerindedir; ama sonra bayılır. Ne yapacağını bilemezsin. Onu kumsala götürür, yardımın yolda olmasını dilersin. Jared ve Embry’nin düşünceleri dalış sırasında seninle olmuştur; ama şimdi onlarla bağlantın kesiktir.
Sam gelir; ama Bella, o sana köydeki trajediyi söylemekten fazlasını yapamadan uyanır. Onu, ihtiyaç duyulduğu yerden çektiğin için özür dilersin. Bella iyi görünmektedir. Bir doktora ihtiyacı olup olmadığını bilemezsin; ama sadece dinlenmek istemektedir, o yüzden onu eve götürürsün. Geceler boyu koşmaktan bitkin düşmüşsündür ve yanında uyuyakalırsın. Orada iyi hissedersin, aranızda sır olmadan birlikteyken, güvende olduğunu bilirken.
Billy eve gelince seni uyandırır. Harry’nin gittiğini bilmek kahredicidir. Billy’nin en iyi arkadaşlarından biridir, pek çok şekilde bir amcadır ve aynı zamanda kurtları bilen üç liderden biridir. Gidişi adil gözükmüyordur.
Charlie’nin de yas tuttuğunu bildiğin için Bella’yı eve götürürsün. Yolda, onda bir farklılık olduğunu fark edersin; ama tam olarak isimlendiremezsin. Harry’yi kaybetmek Bella’yı da kaybetmiş olabileceğini daha iyi anlamana neden olur – ramak kalmıştır. Düşünce seni korkutur. Aynı zamanda, onu kurtarabildiğin için kuvvetli bir sevinç duyarsın. Sen bir kurtadam olduğun için o hayattadır. Kaderinle daha da barışırsın.
Ne kadar yaklaştığını düşünerek onu kollarına alırsın, bunu yapabildiğin için rahatlık içinde. Dönüştüğün geceden – o felaket filmin gecesi – beri ilk defa işlerin çözülebileceğini düşünürsün. Onu böyle tutmak çok doğru hissettiriyordur. O da aynısın hissediyor mudur? Belki vampire hissettikleri kadar güçlü değildir; ama ikinizin de diğeri olmadan tam olamaması bir şey ifade ediyor olmalıdır. Onunla birlikte olman gerekliymiş gibi gelir.
Çekilmeye başlar. Henüz hazır değildir; ama olacağını düşünürsün. Sadece biraz daha sabır. Kapıyı açarsın ve bu huzurlu bilgi çatırdar.
Yakınlarda bir vampir vardır. İlk düşüncen kırmızı kafadır ve gizlice yaklaşmak için Harry’nin ölümünü kullandığını düşünürsün. Nerede olduğundan ya da izleyip izlemediğinden emin değilsindir. Onu takip ederken etrafından dolanır diye değişip onu avlamaktan korkarsın. En iyi planın Bella’yı La Push’a götürüp, onu Embry’yle bırakarak Sam ile birlikte kırmızı kafayı avlamak olduğuna karar verirsin.
Bir şey doğru değildir gerçi. Koku farklıdır. Bir vampir, orası kesindir; ama geçen hafta boyunca kokusu burnunu yakan vampir değildir.
Sen bundan bir anlam çıkaramadan, Bella durmanı söyler. Yüzü tamamen dağılmış halde seni aramaya geldiği o ilk günden beri gördüğünden daha çok aydınlanır. Cullenların döndüğünü düşünmektedir ve arabanın yanına park edilmiş gösterişli araba teorisini desteklemektedir. Hevesi seni tiksindirir. İstediği tek şey gidip o vampiri bulmaktır, sanki onların türünün ana yemeği değilmiş gibi. Öfkelisindir. Kendini sakinleştirmek çok zordur.
Eğer içeri girmesini engellemek istiyorsan onu zorla götürmen gerekeceği açıktır. Gelenlerin onun vampirleri olduğundan emin görünüyordur. Çoktan gitmiştir – zihinsel olarak, senden milyonlarca mil uzaktadır. Ve senin sorumlulukların vardır. Cullenlar gittiğinden beri sürü antlaşma sınırlarını görmezden geliyordur. Cullenların geri döndüğünü bile bile kardeşlerinin başlarının belaya girmesine izin veremezsin.
Onu orada bırakmaktan nefret edersin ve istediği bu olduğu için çok sinirlenirsin. Birkaç saniye önce çok umutlu gelen gelecek tuzla buz olmuştur. Onu terk etmeleri umurunda bile değil midir? Bu önemli değil midir? Yaptıkları için hiçbir zaman onlara karşı öfke belirtisi göstermemişti. O öfkeyi hiç hissetmediğini tahmin edersin. Yaptıklarını sorgusuz sualsiz kabul etmiştir.
Gitmen gerekir, çünkü kendini uzun süre tutamayacağını biliyorsundur. Öfkenin büyüdüğünü hissedebilirsin. Onu orada, sokakta, arkandan seslenmesini, fikrini değiştirmesini her şeyden çok isteyerek bırakırsın. Yapmaz.
Hastaneye koşarsın ve tekrar dönüşürsün. Öfke biraz sönmüştür, tekrar güvenliğiyle ilgili çıldırırsın. Ararsın ve o açar. Doğrudur. Cullenlar dönmüştür ve o vampirleri sana tercih etmiştir.
Quileute kurtları için kötü bir gecedir. Sam devriye hatlarını geriye çeker, artık sadece koruma alanının bir mil etrafını korumaktadırlar. Sam hiçbir boşluk bırakmak istemez – orada yarım düzine vampir olabilir ve niyetleri kesin değildir. Bella ve kırmızı kafayla ilgili endişelenirsin; ama Sam Cullenların kendi başlarının çaresine bakacağını söyler. Bella’nın onlara ait olması fikrinden nefret edersin.
Günler geçer. Kimse sınırı geçmeye çalışmaz. Billy Charlie’yi arar ve sadece bir Cullen’ın döndüğü, onlarla beraber kaldığı anlaşılır. Bu seni iyice delirtir. Sam endişelidir – yeni politika ne olacaktır? Sınırlar geçerli midir? Ne kadar süreliğine? Kalanı geri dönüyor mudur? Kırmızı kafayı biliyorlar mıdır? Onu antlaşmaya göre koruma altında mı düşünüyorlardır? Eğer öyleyse, antlaşma bozulmuştur. Sam, Billy ve Büyük Quil savaş ihtimalini tartışırlar…
Ama Sam önce bilgi istemektedir – mümkün olduğunca uzun süre barışı korumak – ve sen bu iş için gönüllü olursun. Tek başına gitmekte ısrar edersin. Onun yüzünü görmen gerekmektedir, ne kadar derin bağlandığını. Sam’e kendin olarak daha çok gerçek alacağını, yalan söylerse anlayabileceğini söylersin. Onu seni harekete geçiren etkenler hakkında kandıramazsın; ama mazeretlerin önemsiz gelir.
Cenaze sırasında gidersin, böylece Charlie’nin bölme riski olmadan onunla dürüstçe konuşabileceksindir. Jared ve Embry seni orada yalnız bırakmak istemezler, vampirin o anlığına gitmiş olduğuna emin olmana rağmen. Yakın duracaklarını bilirsin; ama dinlemelerini istemezsin. Bella’yla gerçekten konuşabilmek istersin; ama bu sakin kalabilmek için yapabileceğinin en fazlasıdır. Evi çok kötü kokuyordur – burnunu yakar. Vampir kokusu her tarafındadır. İkiniz de biraz düşmanca davranırsınız; ama sorularını cevaplar. Cullen sadece ziyaret ediyordur. Kendine vampir tekrar gittiğinde işlerin normale döneceğini söylersin.
Oradan ayrılamazsın. Onu incittiğini görebiliyorsundur ve geri döndüğünde ağlarken bulursun. Daha kötü hissedersin ve daha iyi. Daha iyi, çünkü en azından seni bu kadar umursuyordur. Senin için ağlıyordur. Bu da bir şeydir.
Şimdi konuşabilirsin; ama zordur. Onları seviyordur. Onu inciten canavarları seviyordur. Sana da değer vermektedir; ama o kadar değil. Yine de, vampir tekrar gidecektir… Kafan karışır, nasıl hissedeceğini bilemezsin.
Onu kollarında ve önceki gibidir – olması gerekiyor gibi. Yüzünü ellerinin arasına alırsın ve aniden onu öpmeyi dünyadaki her şeyden daha çok istediğini fark edersin. Bu planladığın gibi değildir – bir vampirin yakınlarda dolaşmasıyla kötü bir zamanlamadır. Ancak belki böyle olması gerektiğini düşünürsün. Belki bunu hisseder. Gözlerindeki çatışmayı görürsün ve dudakların onunkine değdiğinde hangi tarafın kazanacağını merak edersin.
Telefon bu yersiz zamanda çalar ve sen cevap verirsin. Başka ne seçeneğin vardır. Sam olma ihtimali vardır, bir bela olabilir. Yumuşak bir İngiliz aksanına sahip çınlayan sesi duyduğunda, kim olduğunu anında anlarsın. Başka bir vampir. Belki de Bella kalanının dönmeyeceği konusunda yanılıyordur. Belki yalan söylüyordur.
Vampir suratına kapattığında Bella tekrar sinirlenir. Doğru düzgün açıklayamadan yaklaşan bir vampirin burnunu yakan kokusunu alırsın. Sesi duyarsın. Gitmeyi denersin; ama koku ön odada daha yoğundur. Arkadan çıkamadan, kan emici oraya gelir.
Küçücük bir şeydir; ama Bella’nın vampirlerin ekstra yetenekleriyle ilgili söylediklerinden sonra gardını indirmeyeceksindir. Sana çok az dikkat eder gerçi. Etrafındakilerin hayal meyal farkındadır, bir şeyden rahatsızdır. Bella ona Alice der. Alice bir kere Edward’ın adını söyler ve Bella çöker. Vampir onu incitmiş midir? Hiçbir şey görmemişsindir; ama Bella’ya uzanır ve vampir ona dokunmadan çekersin.
Küçük vampir üzgün görünmektedir. Bu seni şaşırtır. Onların duyguları olduğunu fark etmemişsindir. Bella ve Alice’in birbirlerine dokunurken böyle rahat oluşu seni hem iğrendirir hem de hayrete düşürür. Daha önce hep vampirlerin insanlara onları incitmeden dokunmayacağını düşünmüşsündür. Ve Bella Alice’le çok rahattır – sanki o da insanmış gibi iletişim kurabiliyordur. Onu öyle görüyor gibidir – neredeyse bir insan gibi.
Diyalogu takip etmek zordur. Edward Cullen’ın başının bir çeşit belada olduğunu ve bunun Rosalie isimli birinin suçu olduğunu anlarsın. Bella bağırmakta ve yardım istemektedir ve küçük vampir onun denemesine izin verecektir, bunun bir intihar görevi olduğunu açıklamış olmasına rağmen.
Bella’yı Charlie’ye not yazmaya gittiği mutfağa kadar takip edersin. Gitmemesini rica edersin. Hiçbir şey söylememişsin gibidir. Babasına göz kulak olmanı ister.
Bella eşyalarını almak için koşar ve sen Alice’le yalnız kalırsın. Ondan mümkün olduğunca uzaklaşırsın – dönüşüp ona saldırma içgüdüsünü bastırmak zordur – ve onu Bella’yı ölüme götürmekle suçlarsın. Onunla konuşmak düşündüğünden daha kolaydır – insan gibi konuşur ve tepki verir, görünüşü korkutucu derecede farklı olmasına rağmen. Keskin gözlerine göre, hareket eden bir kristal gibidir.
Alice seninle sadece bir an tartışır; ama Bella döner ve gidiyorlardır. Onu bir daha görebilecek misin? Ona gitmemesi için yalvarırsın; ama elini öptükten sonra ayrılır. Hayatını mahveden sülük için ölüme gittiğini anladığında kendini yarım saniyeliğine ancak tutabilirsin. Başından beri ilk defa, kontrolünü kaybedersin ve istemeden kurda dönüşürsün.
Hayat öncekinden daha karanlıktır. Diğerleri Alice Cullen gittiği için rahatlamıştır, Bella’yı yanında götürmüş olsun ya da olmasın. Hislerini senden saklamaya çalışırlar; ama tabii ki kurt sürüsünde sır yoktur. Sam devriyelerini dikkatle genişletir ve Bella’nın istediği gibi Charlie’ye fazladan dikkat edersin.
Kırmızı kafayı keşfedişin böyle olur. Sürü yavaşça çemberi daraltır, onun Forks’a biraz yaklaşmasına izin verir… Ancak aniden döner ve kaçar. Onu kovalarsınız; ama siyah saçlı vampirden daha düzenbaz ve hızlıdır. Ani uçuşu sizi hazırlıksız yakalar – yaklaştığınıza dair ona hiçbir işaret vermemişsinizdir. Olaydan sonra Sam ne olduğunu çözer. Yolu Alice Cullen tarafından bırakılan bir izle kesişmiştir. Bu onu panikletmeye yetmiş gibi gözükmektedir. Bu en azından Cullen’ların arkadaşı olmadığını kesinleştirir.
Charlie panik içindedir doğal olarak. Seni sorgulamak, Bella’yı bulmasına yardımcı olacak bir şey bilip bilmediğini görmek için La Push’a gelir. Ona Cullenlarla ilgili her şeyi söyleyebilmeyi dilersin; ama kendi sırlarını ele veremezsin ve bu ona ne yarar sağlayacaktır ki? Hiçbiriniz şimdi Bella’yı kurtaramayacaksınızdır.
Bella canlı olarak geri döndüğünde Forks’tan laf yayılır. Charlie Billy’yi anında aramaz – belli ki çok sinirlidir – o yüzden ilk olarak Leah Clearwater’dan duyarsın. Charlie annesine yapacağı bir ziyareti iptal etmiştir; Bella’yı yalnız bırakmak istememektedir, çünkü başı çok büyük beladadır. İyi olduğu için çok rahatlamışsındır ve başta başka hiçbir şeyi umursamazsın. Ancak haberlerin kalanının gelmesi uzun sürmez. Doktor Cullen hastaneye geri dönmüştür – bütün aile tekrar taşınmıştır. Sam devriye hatlarını tekrar geri çeker; ama bu sefer eskisi kadar geriye değil. Vampirlerin eskiden kurtadamlardan haberi yoktu; ama şimdi vardır. Eğer kötü bir amaçla gelmemişlerse, sürü sınırlarına tekrar dönecektir. Neyin Quileutelere ait olduğu konusunda hiç yanlış anlaşılma olmamasından emin olacaksınızdır.
Billy Charlie’den gelişmeleri öğrenir. Edward dönmüştür, belli ki tekrar Bella’nın “erkek”arkadaşı olarak, terk edişine hiç tepki olmadan. Bella seni görmeye gelmez ve bunu zaten beklememene rağmen öfkelenirsin. Ayrıca Charlie’ye de Bella’nın tekrar Edward’la çıkmasına izin verdiği için sinirlisindir. Babası olarak bu durumla ilgili bir şey yapması gerekmez midir?
Aklında bir plan gelir ve üzerinde çok düşünmezsin. Eğer onun cezalanmasını sağlarsan, o zaman Edward’ı göremez… Belki ondan uzak kalırsa, üzerinde her ne büyü varsa ondan kurtulabilir ve onun ne olduğunu, neler yaptığını hatırlar diye düşünürsün.
Ayrıca, artık yeni bir endişen vardır. Alice döndüğünden beri en büyük korkun vampirlerden birinin kontrolünü kaybedip Bella’yı susuzluktan öldürmesi olmuştur. Şimdi, daha kötüsü olabileceğini fark edersin. Belki onu yemek olarak kullanmaktan daha kötü niyetleri vardır. Bu fikri kafanda tutmak bile istemezsin; ama uzakta tutamazsın.
Belki onu kendilerinden biri yapmayı denerler.
Bu hayal edebileceğin en korkunç şeydir. Onu öldürmekten de kötüdür – onu kendinden çalmak ve insan olmayan taş bir yaratığa dönüştürmek, önceden olduğu kişinin bir taklidi haline getirmek. Bir yabancının vücudunu alması gibi olurdu, sadece çarpık, soğuk bir versiyonunun.
Charlie’yi her şeyden daha çok(söyleyemeyeceğin gerçek dışında) sinirlendirecek şeyin Bella’nın motosikleti olduğunu biliyorsundur. Onu evine sürersin ve Charlie’ye Bella artık La Push’a gelmediğine göre bunu iade ettiğini söylersin. Charlie kırmızıya döner ve çeyrek saat boyunca sana bağırır, Billy’ye olanları anlatacağını söyler. Seni bıraktığında, kan emicinin kokundan orada olduğunu anlayacağını bilerek gitmek yerine ormana gerilersin. İletmen gereken bir uyarı vardır.
Tıpkı beklediğin gibi Edward Cullen, Bella Charlie ile yüzleşmeden önce onunla birlikte gelir. Kendini kontrol etmek zordur; ama Bella oradayken kavgaya girmeyeceksindir. İncinme ihtimali vardır ve bu sefer antlaşmayı bozan sen olmayacaksındır. Cullenların kötü adamları oynamalarına izin vereceksindir.
Bella öfkelidir. Buna hazırlanmışsındır; ama yine de onu böyle incitmek çok zordur.
Vampir Bella’ya yaptıkların için teşekkür ederek seni şaşırtır. Onun bir şekilde içten olduğuna inanmayı reddedersin. Sadece bir dalaveredir. Akıl okuma yeteneğinin düşündüğünden daha kötü olduğunu keşfedersin. Düşündüğün her şeyi görüyordur.
Vermeye geldiğin uyarıyı o bilmesine rağmen Bella’nın antlaşmayla sorusunu yanıtlarsın. Vampirlerin kurtlarla barışı sürdürmek için sadece insanları avlamaması değil, yeni vampirler de yaratmaması gerektiğini söylersin.
Bella’nın sinirli tepkisi sana bilmek istediğinden çok fazlasını gösterir. O ana kadar Cullenların onu değiştirmeyi düşündüğünden endişelisindir. Onun bu planın farkında olmasını beklememişsindir. Şimdi bunu kendi için planladığını görürsün – istediğinin bu olduğunu.
Şeklini koruyabilmek için her zamankinden daha çok çaba sarf etmen gerekir. Konuşmanın kalanı hiçbir şey ifade etmez. Bella bir vampir olmak istiyordur. Bunun başka bir ölüm çeşidi olduğunun farkında değildir – diğerlerinden çok daha kötü bir ölüm şekli.
Eğer onu değiştirirse, bu savaş anlamına geliyordur. Kardeşlerine söylemek için eve gidersin. Hazırlanman gereklidir…


** Bu iki bölüm önce kitaba konmak istenmiş ama sonradan vazgeçilmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
amyleerose
Sarımsak
Sarımsak
amyleerose


Kadın Mesaj Sayısı : 7
Yaş : 27
Kayıt tarihi : 20/05/10

Jacob Black Olmak Empty
MesajKonu: Geri: Jacob Black Olmak   Jacob Black Olmak Icon_minitimePtsi Mayıs 31, 2010 1:18 pm

HMMM.aslında konulabilirmiş hatta güzelde olurmuş ama
normal hali daha özgün ve yaratıcı ve muhteşem
bu daha çok jacopın ağzından yeni bir kitap yeni bir olay gibi zaten
2. kitaptan itibaren bella&edward ve jacop üçlü ana karakteri başrolü alıyorlar
zamanla dengeler değişiyor ama bu kadar yani
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Jacob Black Olmak
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» JACOB BLACK'I GICIK ETMENİN 10 YOLU

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Twilight Türkiye Hayran Forumu :: Twilight Karakterleri / Oyuncuları :: Jacob Black :: Taylor Lautner-
Buraya geçin: